30 Aralık 2021 Perşembe günü saat 15.30’da Ali Kılınç’ın çay ocağında bir araya geldik.
Bana dedin ki,’ Latif kardeşim ben Zonguldak’a gidiyorum. İyi değilim. Hastaneye gideceğim. Nisan ayına kadar gelmeyeceğim. Yıllara dayanan dostluğumuz var, sırlarımız var. Gidip de gelmemekte var. Seninle çok güzel günlerimiz oldu. Hakkını helal et.” Dedin.
Bende, ‘Eyüp ağabey alt tarafı Zonguldak’a gidiyorsun. Hastane’de tedavi olup geleceksin. Aramızda hak mı olur, yinede hakkım helal olsun. ‘demiştim.
Evet, saygıdeğer Eyüp ağabey, Pazartesi akşamı saat 21.45’de telefonum çaldı. Gül abladan vefat haberini alınca o kadar çok üzüldüm ki anlatamam.
Hep derdin bana bir şey olursa beni evden mezara kadar hiç yalnız bırakma.
Hani beni eve davet edip yerdik, içerdik ya, bana bir şey olduğunda beni ölmemiş gibi kabul et, yine beni eve davet ettiğin gibi sokaktaki dostlarımız olan kedi ve köpeklere bakmayı ihmal etme.
Değerli Eyüp ağabeyim sana söz verdiğim gibi can dostlarımıza her zaman sahip çıkacağım.
Hayata erken veda ettin be ağabey.
Sen beni ve Gül ablamı yalnız bıraktın ya, yinede şanslısın.
Çünkü; Annene, Babana, Kardeşlerine, çok değer verdiğin Saim Aydemir ve ahrete intikal eden arkadaş ve dostlarına kavuştun.
Sana verdiğim sözü tuttum Eyüp ağabey. Evden mezara kadar seni yalnız bırakmadım. Bak akşamüstü yine geldim mezarına. Sana en güzel dualarımı okudum.
Mekânın cennet olsun Eyüp ağabey.
Gün ola bende geleceğim.
Görüşmek üzere Eyüp ağabey.
Latif AYDEMİR. |