30 Agustos Zaferi; ülkemizi parçalamak ve milletimizi esaret altina almak isteyen devletlere karsi, yokluk içinde, en zor kosullarda ve her seyin bittigi sanilan bir dönemde, yüce milletimizin sarsilmaz azmi, yüksek iradesi, vatanseverligi ve kahramanligi ile kazanilmis onurlu bir zaferdir. Türk Milleti, hakli ve onurlu direnisiyle, savasin kazanilmasinda vatan, millet ve bayrak sevgisinin, sayisal güçten daha üstün oldugunu tüm dünyaya kanitlamis, bagimsiz yasamak isteyen birçok ulusa da yol göstermistir.

Bilinmelidir ki, dün oldugu gibi bu gün de Ülkemizin ve Milletimizin bölünmez bütünlügüne, birligine ve dirligine yönelik hain saldirilara karsi, aziz Milletimiz, geçmisten aldigi ilhamla, sehitlerimizin bize biraktigi mukaddes emanetin sorumlulugunun idraki olarak, milli birlik ve beraberlik suuru içinde, hür ve bagimsiz yasama azim ve kararliligini ilelebet sürdürecektir. 94 yil önce yasananlar, bizlere bugünümüzü armagan edenlerin zaferiydi.

Biraktiklari miras, çok az Millete nasip olacak kadar büyük ve onurlu bir sorumluluktur. Hem bizden öncekilere hem de bizden sonrakilere karsi tasidigimiz sorumluluk agir ancak, bir o kadar da gurur vericidir. Bu amaçla Atamizin, “Giristigimiz büyük islerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sagduyusu baslica rehberimiz ve basari kaynagimiz olmustur.” sözlerinde oldugu gibi bu bilinçle her gün bir basamak daha yükselmek için neler yapabilecegimizin hesabini yapmali, emanetçisi oldugumuz mirasi bizden sonrakilere çok daha iyi kosullar altinda teslim etmeliyiz. Bu duygu ve düsüncelerle, basta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armagan eden Istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarini, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlügü için canlarini seve seve veren tüm aziz sehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve sükranla aniyorum.” dedi.