Gazeteci Ugur Mumcu ölümünün 23. yilinda Gökçebey’de düzenlenen törenle anildi.
23 yil önce 24 Ocak 1993 tarihinde kimligi belirsiz kisiler tarafindan aracina yerlestirilen bombayla suikast sonucu öldürülen Gazeteci Ugur Mumcu, tüm yurtta oldugu gibi Zonguldak’in Gökçebey ilçesinde Cumhuriyet meydaninda bulunan Atatürk anitinin önünde düzenlenen törenle anildi.
Törene; Cumhuriyet Halk Partisi Gökçebey Ilçe Yönetimi ve ilçe sakinleri katildi.
Atatürk Anitina CHP Ilçe Baskani Cem Oktay’in çelenk sunulmasiyla baslayan program Saygi durusunda bulunulmasi ve Istiklal Marsi’nin okunmasi ile devam etti.
Organize edilen anma programinda konusan CHP Gökçebey Ilçe Baskani Cem Oktay,” Ben Atatürkçüyüm… Ben Cumhuriyetçiyim… Ben laikim… Ben antiemperyalistim… Ben tam bagimsiz Türkiye’den yanayim… Ben insan haklari savunucuyum… Ben, terörün karsisindayim… Ben yobazlarin, hirsizlarin, vurguncularin ve çikarcilarin düsmaniyim… Dün sabah degin, arastirarak yazdigim hiçbir konuyu yalanlayamadiniz. Öyleyse vurun, parçalayin, her parçamdan benim gibiler beni asacaklar dogacaktir.
Gazeteci –Yazar Ugur Mumcu’yu; cesur, ilkeli, dürüst gazetecilikten ödün vermeden, korkusuzca kullandigi kalemin gücüyle sürdürdügü onurlu yasamini haince kurulan bir pusuda kaybetmesinin 23. Yilinda yine sevgi, saygi ve özlemle aniyoruz.
Saglikli bir toplumsal yapinin temeli adalet ve demokrasi olgusudur. Toplumsal degerlerde bu olgular daima güçlü, daima ilerleyen ve daima yol gösterici olmalidir. Adalet ve demokrasi duygularinin yipranmasi, artik bu kavramlara inancin kalmamasi toplumlarin basina gelebilecek en kötü durumlardan biridir.
Birde, adalet ve demokrasinin karanliga hapsolmamasi adina kalemiyle, akliyla, sanatiyla isik tutanlar vardir ki onlar, adaletin olmadigi ülkelerde fazla uzun bir hayat süremezler. Ya da yasamlari, isleri, ekmekleri sürekli tehdit altindadir. Çünkü yazdiklari, çizdikleri, söyledikleri ile ayagina bastiklari karanlik güçlerin soguk nefesi sürekli enselerindedir.
Üzerinden çok uzun zaman geçmemesine ragmen pek çok aydin cinayeti hala karanliktadir. Özgür basina, gazetecilere ve bilim inanlarina yönelik faili meçhul siyasi cinayetlerin sorumluluklarinin bulunmasi, demokratik hukuk devletinin bir geregidir. Özgürlük ve demokrasi ayibi olan, tüm faili meçhul cinayetler ülkemizin utancidir.
Ülkemiz bu anlamda maalesef kötü bir karneye sahip, nice aydinlik ve özgürlük savasçisini yitirdik hain pusularda. Ve o pusularda Ugur Mumcu’yla, Muammer Aksoy’la, Abdi Ipekçi’yle, Turan Dursun’la, Ahmet Taner Kisla’yla,Bahriye Üçok’la, Onat Kutlar’la, Metin Göktepe’yle, Hrant Dink’le baristan, demokrasiden, aydinliktan yana ne çok seyi de birlikte yitirdik.
24 Ocak 1923’te katledilen gazeteci yazar Ugur Mumcu basta olmak üzere, suikastlar sonucu yasamini yitiren tüm aydinlarimizi ve yine 14 yil önce bir 24 ocak günü Diyarbakir Emniyet Müdürü iken makam aracinda ugradigi alçak bir saldiri sonucunda hayatini kaybetmis ve faili halen bulunamamis Gaffar Okkan’i ölümlerinin yildönümünde saygi ve özlem ile aniyorum.
Ve Ugur Mumcu’nun dedigi gibi; “CESURLAR BIR GÜN, KORKAKLAR HER GÜN ÖLÜR”, “ BIZLER SENI UNUTMADIK, UNUTMAYACAGIZ, UNUTTURMAYACAGIZ…” “ UGURLAR OLSUN”
Ayrica; Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin essiz üyelerinden biri, Ülkemiz siyasetinin renkli simasi, toplumsal konularda duyarli ve tek basina muhalefet olabilen Kamer Genç abimize Allah-tan rahmet, ailesine, tüm sevdiklerine , Tuncelilere ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaslarina bassagligi diliyorum” dedi.
