Gazeteci Uğur Mumcu ölümünün 29. yılında Gökçebey’de düzenlenen törenle anıldı.

29 yıl önce 24 Ocak 1993 tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından aracına yerleştirilen bombayla suikast sonucu öldürülen Gazeteci Uğur Mumcu, tüm yurtta olduğu gibi Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde Cumhuriyet meydanında bulunan Atatürk anıtının önünde düzenlenen törenle anıldı.

Atatürk Anıtına CHP İlçe Başkanı Ali Rıza Yılmaztürk ve ADD Gökçebey İlçe Temsilcisi Davut Karademir çelenk sunulmasıyla başlayan program Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti.

Törene çok sayıda CHP ve İYİ Parti Temsilcileri, Belediye Başkanları ve vatandaşlar katıldı.

Günün anlamını içeren konuşmayı CHP İlçe Başkanı Ali Rıza Yılmaztürk yaptı.

Başkan  Yılmaztürk  konuşmasında;” Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Konuşması Kubilayları, Muammer Aksoyları, Uğur Mumcuları, Bahriye Üçokları, Ahmet Taner Kışlalıları, Abdi İpekçileri, Necip Hablemitoğullarını,Gaffar Okkanları,Onat Kutlarları,Tahir Elçileri, Sivas’ta diri diri yakılan aydınlarımızı ve binlerce vatanseveri, bağımsızlığımız için Vatanımızın bütünlüğü, Milletimizin birliği için şehit verdik ve ne yazık ki hala vermeye devam ediyoruz. Onlar; Vatanımızın bütünlüğü, Milletimizin birliği için Adalet ve Demokrasi için kısacası Tam Bağımsız Türkiye için şehit oldular… Uğur Mumcu’nun alçakça öldürülmesinin ardından 29 koca yıl geçti. Bu 29 yılda tüm faili meçhuller gibi Uğur Mumcu cinayetinin de aydınlatılamamış olması, bu ülkeyi yönetenlerin yüz karası olduğu kadar bizlerin de utancıdır.

Uğur Mumcu tüm devrim şehitlerimiz adına şöyle haykırıyordu: Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, uygarlık adına bizleri bir şafak vakti ipe çektiler/.Korkmadan öldürüldük ey halkım, unutma bizi./Bir gün mezarımızda güller açacak Ey halkım, unutma bizi./Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak,/Ey halkım unutma bizi./Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz /Şimdi hep birlikteyiz./Ey halkım unutma bizi...” Bu dizelerin sahibi, Uğur Mumcu; ne hazindir ki, kendisinden önce de nice vatanseverleri; halkı için, bağımsızlık için, çağdaş Türkiye için yüreği çarpan, o yola baş koymuş nice yiğitleri acımasızca kalleşçe yok eden karanlık ellerin bir gün kendisine de uzanacağını biliyordu. O kanlı ellerin emellerine kavuştuğu günün ardından bu ağıtını bıraktı yüreği yananlara... Uğur Mumcu, katledildiği güne kadar hep yazdı, hep anlattı, hiç usanmadan korkmadan düşündü, araştırdı, buldu ve gerçekleri halkına duyurabilmek için son nefesine kadar savaştı. Ne demişti Uğur Mumcu? Ben Atatürkçüyüm,Ben Cumhuriyetçiyim,Ben Laikim,Ben Anti-Emperyalistim,Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım.Ben özgürlükçüyüm,Ben insan hakları savunucusuyum,Ben terörün karşısındayım,Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım,Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiç bir konuyu yalanlayamadınız.Öyleyse vurun, parçalayın!Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır! Ama umutsuzluk yok. Yılgınlık yok. Çünkü biz varız. Bu ülkede Kuva-yi Milliye ruhunu taşıyan binler, yüzbinler, milyonlar var. O ruh ki, emperyalizmi dize getirmiş, dünya üzerindeki mazlum milletlere rehber olmuş, önderlik etmiştir. Ne demişti büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk?“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.” Bedenleri yok edebilirsiniz. Ama düşünceleri, ilkeleri, vatanseverlik duygusunu yok edemezsiniz! Demokrasi şehitlerimizin ruhları şad olsun. Onları hep saygıyla ve minnetle anacağız, anmakla kalmayıp anlayacağız, yeni nesillere anlatacağız. Ki onların aydınlık yarınları için ödenen bedelleri bilsinler, gerekirse bedel ödemeyi de görev bilsinler. Hepinizi saygıyla selamlıyor, esenlikler diliyorum."dedi.