Tarihinde çok önemli gülmece ustalarını çıkarmış bir ülkenin çocuklarıyız biz. Başkasına gülmeyi pek severiz de bize gülünmesine hiç tahammülümüz yoktur. Pek çoğumuz kendimize gülmeyiz. Bilmeyiz ki kendisiyle alay edebilen insan olgunlaşmış insandır.
Şimdi size anlatacaklarımızda herhangi bir gülmece kitabından alınmadı. Hayal edinmedi, yaşandı.
Gökçebey Bakacakkadı belediyesi 1992’de kuruldu. Yapılan ilk seçimler Muhammet Albuz başkan seçildi. Kararlıydı. Önce işe beldeye güzel bir belediye binası yapılmasına karar vererek başladı. Güzel bir belediye binası yapmıştı. Kısa süre sonra muhalifleri ‘Başkan görevi kötüye kullanıyor’ diye şikâyet ettiler. Şikâyet komisyonlardan geçti. Olay mahkemeye yansıdı. Yetkiler önce bu beldeye gönderilen ödeneklere baktı. Belediye binası için devletten hiçbir yardım alınmadığını tespit ettiler. Herkes şaşırmıştı. Koskoca belediye binası yapılıyor, belediyenin borcu yok.
Mahkemede başkan Albuz’a ‘ nereden bulduğunuz parayla yaptınız bu binayı’
Başkan Albuz mahcup bir ifadeyle, parasını kendim ödedim. Benden sonrakilere hizmet olsun istedim.
Mahkeme ikna olmamıştı. Belediyenin kurulduğu günden beri İller Bankasından gelen tüm gelirleri kontrol edildi. Belediye hizmet binasında çalışan işçilerin ifadeleri alındı. Tüm işçiler bizler belediye hizmet binasının yapımda çalıştık, paramızı ise Başkan Muhammet Albuz ödedi dediler.
Mahkeme sonucunda şu karar verildi.
“Bakacakkadı Belediye Başkanı Muhammet Albuz kendi kişiliği ile belediye başkanlığı sıfatını bütünleştirdiği bu nedenle görevi kullanmak bir yana tüm harcamaları kendi kesesinden yaptığı sonuca varılmıştır.” Yazıyordu gerekçeli kararda.
Başkan Albuz mutluydu. Bu badireyi atlatmıştı. Koltuğuna yaslandı. Allah-tan mahkûm olmadık.
Aradan kısa bir süre geçti. Başkan rahat durmuyor başına iş arıyordu. Beldeye ormandan gelen kaynak suyunu evlere akıtmaya karar verdi. Ormana doğru yola çıktı. Henüz daha bir kilometre gittiler gitmediler şoför aracı durdurarak başkana geldi. Yol bitti sayın başkanım bundan sonra ormana yürümek zorundasınız dedi.
Başkan Albuz,’ peki ama bu bizim orman köylüleri hastalarını nasıl indirir evine nasıl gider? ‘ dedi. Başkan Albuz belediye döner dönmez talimat hazırdı. “Dağ yolunu düzeltin. Belediye meclis üyeleri para yok diyecek oldular. Başkanın mazerete tahammülü yoktu. Yola dökülen çakılı benim ocaktan alın. İş makinelerinin parasını ben öderim. “ dedi.
Kısa bir çalışma sonrası yol araçlarının gidip geleceği bir hale geldi. Başkan Albuz’un bu mutluluğu kısa sürdü. Köylüler bir gece koşup ormanda büyük bir yangın var başkan dediler. Başkan camdan baktı. Koskoca Tefen orman serisi yanıyordu. Hemen cevre ilçe itfaiyeleri yardıma koştu. Allah-tan orman yolu düzgündü. Tüm araçlar ormanın en uzak noktalarına kolayca ulaşmış ve yangın büyümeden söndürülmüştü. Başkan gururluydu. Birilerinden teşekkür beklerken gelen telefonla irkildi. Orman İşletme Şefliğinden arıyorlardı. Bu yolu kim bu hale getirmiş? Başkan Albuz sevinçle ben dedi , ben yaptırdım. Sağol başkan sayende ormanı yanmaktan kurtardık. Ama bilesin ki seni şikâyet etmek zorundayız. Sen bu yolu düzeltmek için bize bilgi vermeliydin. Üzgünüm mevzuat böyle…
Başkana yine mahkeme yolu görüldü. Mahkeme de bu ona 275.000 TL para cezası verildi. Orman kurtarması nedeniyle cezası hafifletici neden oldu. Başkan bir kez daha boynuna geçen ilmeği çıkarmıştı.
Başkan Albuz Devrek Devlet Hastanesine özel oda yaptırdı, hasta olup tedavi için yatmak nasip oldu.
Çaycuma Cezaevi binasına oda yaptırdı, orada da yatmak nasip oldu.
Kısaca anlayacağınız Bakacakkadı Beldesinin her yerinde hizmeti olan Muhammet Albuz’a sağlıklı günler diliyorum. |