2019 yılının son günü…
Tüm yaşanmışlıklara rağmen; acısıyla, tatlısıyla, üzüntüsü ve neşesiyle bir yılı daha arkamızda bırakıyoruz.
2020 hepimize yeni umutlar, yeni mutluluklar,yeni heyecanlar getirsin. Yeni yıl; en güzel müjdeler, en güzel mektuplarla kapınızı çalsın.
Bugün ben, sosyal medyada ki mektup mu, kutlama mesajı mı olduğunu anlayamadım bir yazıyla kapımı açtım.
Şans işte! Mart ayında yapılan yerel seçimlerde CHP’nin Belediye Başkan Adayı Sayın Cem Oktay zehir zemberek bir mektup yazmış. Sağolsun beni çok önemsiyor olmalı ki; böyle bir günde yazmış mektubu.
Kalemi, klavyeyi alıp eline, gazeteciliği küçümseyen, neyi, kimi nasıl tanımladığını belli olmayan, şahsımı topluma hedef gösteren mektubunu hiç ciddiye almadım. Valla söylenen sözler sadece söyleyeni anlatır.
Üslup çok önemli.
Bugün hak ettiği yerde olanlar, inanın zaten hak ettiği yeri üsluplarıyla kazananlardır.
Sayın Oktay Bey sanırım bitip tükenmeyen bir hesaplaşma meselesinin içinde kalmış.
Kendini tanrı sanarcasına beni, emeğimi hiçe sayan bir şeyler yazmış.
Valla adaletinle bin yaşa Sayın Oktay…
Aslında tüm bunlar bana HAZIMSIZLIĞI çağrıştırdı.
Zihin, ruh, bilgi kültürle beslenir.
Hazımsızlık sadece hastayı değil çevreyi de rahatsız eder.
Demokrasi kültürünün, empati yeteneğinin eksikliği, kendini herkesten üstün görme duygusu, sonradan görmelik, para, makam hırssı, iktidar hırssı, bencillik gibi ciddi durumların dışavurumu…
Boş verin değerli Gökçebeyliler; nerede yaşam varsa orada umut vardır, sevgi saygı vardır, hayaller vardır.
2020 yılı hepimize kutlu olsun…
Hayalleriniz gerçek olsun.
Sevgiyle saygıyla kalın.
Latif Aydemir/Gazeteci |