Gökçebey’de doğduk, büyüdük, yaşıyoruz ve öleceğiz.
Mezarımız Gökçebey sınırların içinde olacak.
1990 yılında başladık gazeteciliğe…
Haber yapması dahi bilmiyorduk.
Ama yağmur, kar ve güneş demeden,
Her gün gazete dağıttık.
Şu güzelim Zonguldak’a ve ilçelerinin gündemdeki sorunları çözülsün ve oralarda yaşayan vatandaşlar insan gibi yaşasın diye tek mücadelemiz.
Gökçebey benim hayatımda hep özel oldu.
Bugüne kadar yaptığım haberler ve köşe yazılarımı en fazla Gökçebey’e yer verdim.
Bendeki Gökçebey aşkı var ya… Anlatılması mümkün değil, yaşamak ve yaşamanız gerekir.
Hiçbir zaman arabam olsun, lüks bir evim olsun veya çok param olsun diye mücadele etmedim.
Ben sevdiklerimi asla ihanet etmedim, içlerinde kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmediğim için müsait oldukları yerde kendileri ayrıldı gitti.
Gidenlerin yolları açık olsun, kalanlar bize yeter dedik.
Gökçebey hepimizin.
Birileri gibi az olsun, benim olsun mantığıyla ilçenin kaderi ile oynamadık.
Bizim ailede mal-mülk ve para vardı.
Babam derdi ki, oğlum bırak gazeteciliği gel işimizi takip et.
Gökçebey sevdası bu…
Gözüm Gökçebey’den başka bir şey görmedi.
Hiçbir zaman da masa başında oturarak başkasın emri ile ne başka ilçelere nede ili kiralık kalem misali kontrol etmedim.
Zonguldak’ın ve ilçelerin temel sorunlarını hepimizi yakinen ilgilendirir, bu düşünce ile hep sorunlar çözülsün halk hizmet görsün diyeydi mücadelemiz.
Kısa yoldan nasıl para kazanılır ne yapmamız gerekir hesapları yapmadık birileri gibi.
O işadamı, O Başkan, O siyasetçi, O dernekçi, O müdür, vb kişiler ne yapar, özel hayatları nedir? Takip edelim veya birkaç para babasının istediği üzerine belden aşağıya yazı yazalım düşüncesi içersine girmedik.
Ben kimlerin kimle hangi mekânlarda yemek yediğini daha sonra ofislerde ne kadar para verildiğini de bilmeyecek kadar aptal adam değilim.
Siyasetin abisi olarak kendini gören ve küçük ilçede kendi parası ile ne kadar zavallı duruma düşenini de biliyorum.
Ve halen olamayacak duanın peşinde mücadele edenini de biliyorum.
Utanmaz kelimesine gelince!
Kim utanmaz sorusuna en güzel cevabı Zonguldak halkı verecektir.
Bu zatı maddi destek verenler belki benim yakınlarım olabilir…
Onları da ALLAH-a havale ediyorum.
Kim Zonguldak ve ilçelerin geleceğini düşünmeyip kendi geleceği düşünerek zarar vermek istiyorsa ALLAH BELASINI VERSİN.
Bu sözler şahsım içinde geçerli.
Sözlerimi, Mevlana'nın “Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye”
Sağlıcakla kalınız.
|