Zonguldak, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor.
Yıllardır ülkesine, milletine değer yaratan, kaynak aktaran ve haklı olarak Emeğin Başkenti sıfatını kazanan Zonguldak maalesef küçülüyor ve göç veriyor.
Küçücük bir mahalle iken Türkiye’nin dört bir yanından gelerek 3 il olacak kadar büyüttüğümüz Zonguldak, bir kasabaya dönüştürülmek isteniyor. Emeğin Başkenti Zonguldak’ta ilk kez emekli sayısı çalışan sayısını geçti.
Bölgemiz ekonomisine yön veren Türkiye Taşkömürü Kurumu, tarihinin en düşük sayıda işçisiyle, en düşük üretimini yapıyor. TTK küçülüyor. Neden?
Yeni sektörlere de yatırım yapılmıyor. Neden?
Birçok bölge müdürlüklerimiz kapatıldı ve kapatılmaya devam ediyor. Neden?
Türkiye’yi karayolları, demiryolları, hava yolları ağı ile örmekle övünen Hükümet, Zonguldak’a ulaşımı kolaylaştıracak yatırımları yapmıyor. Neden?
Karınca hızıyla göstermelik çalışmalar yapılıyor.
Ulaşım sorunu olan bölgemize yatırımcı gelmiyor.
Zonguldak bunu hak etmiyor. Neden?
Türkiye’de 81 il arasında, devletin genel bütçesine verdiği katkı kadar
Yatırım alamayan 12 il var ve bunlardan biri Zonguldak. Neden?
Evet, Zonguldak verdiği verginin karşılığı kadar yatırım alamıyor. Neden?
Zonguldak’tan alıyor, başka illere yatırım yapıyorlar. Bizim gençlerimiz oralara göç ederek çalışmak zorunda kalıyor. 2002 yılından bu yana Bakansız bırakılan Zonguldak, göz göre göre eritiliyor.
Ankara’dan Zonguldak’a geldiğimizde Bolu sınırlarına kadar karayolu süper, Zonguldak İl sınırına girdiğimizde Zonguldak’a kadar olan yollarımızın bazı bölümleri adeta trafik kazalarına davetiye çıkarırcasına bozuk.
Zonguldak’ın Milletvekilleri bu kadar sorunların karşısında neden sessiz kalırlar?
Zonguldak’ta sosyal barış bozulursa Türkiye’de kimsenin huzuru kalmaz. Bugüne kadar Zonguldak’a yanlış yapanlar, Zonguldak’ı yönetemeyenler, Türkiye’yi de yönetemiyorlar.
Birçok konulara değindik ve ardından ‘NEDEN?’ Diye sorduk!
NEDEN? Sorusunu birde Zonguldak’ta yaşayan herkes kendisine sorsa! Ne dersiniz…
**
Fıkra:
Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor. Köylü dayanamıyor, tüfeğini doğrulttuğu gibi ayı orada vurup öldürüyor. Olay resmi makamlara intikal ediyor... Hakim duruşmada soruyor:
- Evladım! Sen av yasağı olduğunu bilmiyor musun? Bu hayvanlar koruma altında. Nasıl bu hayvanı öldürürsün? Yasalara göre; tutuklanman ve 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılman gerekiyor.
Köylü çok şaşırıp, hakime soruyor:
- Nasıl olur hakim bey bu hayvan benim bütün tarlamı mahvetti. Hatta bana da saldırdı. Ben de onu öldürdüm!
Hakim:
- Vallahi evladım! Bu kanunu ben yazmadım. Bunu meclistekilere soracaksın ben sadece uyguluyorum.
Köylü bir kez daha şaşırır ve şöyle der:
- Bu ayının da mecliste adamı varsa pes doğrusu!!!
**
Günün Sözü:
Nasıl yönetilmek istiyorsan öyle yönetilirsin…
Sağlıcakla Kalın.
Latif AYDEMİR |