Zonguldak’a sahip çikalim

Zonguldak’ta gazetecilik yapmak zor. Gündemi takip edip, köse yazmak ve okuyucularimizi dogru bilgilendirmek asil görevimiz. Biz gazetecilerin görevi kisilerin özel hayatlarindan ziyade toplumu ilgilendiren ve çözüm bekleyen konulari belgeleriyle degerlendirme yapip ve yazarak gündeme getirmektir. Ondan sonra konularin muhataplari yetkililerdir. Yetkilerinde konulara bakisi nasildir? Onlari da takip ediyoruz. Yurt içi ve yurt disinda yasayan Zonguldaklilar var. Onlar Zonguldakli olmaktan ne kadar mutlularsa bizlerde onlari sahiplenmekten bir o kadar mutluyuz. Benim serzenisim yani basimizda, içimizde, bizimle ayni havayi teneffüs eden, ayni suyu, ayni firinda çikan ekmegi paylasanlari unutmayalim derdim. Altin bizde, biz altinin degeri bilip altinlarimiza sahip çikalim derim. Bu kiymetli altinlara, sehrimizde birlikte sahip çikalim, onlarin dedikodusunu degil, kiymetlerini bilelim. Yatirimda, egitimde, kurumlarda o kadar degerlerimiz var ki, onlara sahip çikalim. Zonguldak’ta siyasi üslup bile yok. Bugün, Ahmet onu demis, Mehmet sunu söylemis, mis,mis,mislere ayirdigimiz vakitlere çok ama çooook yazik. Bunlar yerine, Zonguldak’in çözüm bekleyen sorunlar belli, neden bu sorunlarin çözümü için enerjimizi tüketmiyoruz? Herkes üzerine düsen görev ve sorumluluklarini yerine getirmis olsaydi sayet biz bugün Zonguldak’a yapilan güzellikleri yazar olurduk.